Kefaret Film Koleksiyonu

Defne Yıldız, kendi isteğiyle Kaan Keskin'e yanaşıp bütün şehrin alay konusu olur. Herkes, Defne'nin Kaan'dan başkasıyla evlenmeyeceğine inanırken, asıl gerçek ortaya çıkar: Defne onu sadece bir "yedek" olarak görmektedir. Kimseyi sevmeyen Defne, kaçmak isterken, Kaan Keskin, sevgiyi bilmeyen bir taş yığınından, Defne'ye gerçekten âşık olan bir adama dönüşür. Ve sonunda aşk yüzünden deliliğin eşiğine gelir. Defne'yi yanından ayırmamak için onu kendine bağlar ve ondan kendisini sevmesini ister.

Zeki, esprili ve dayanıklı bir genç kadın olan Opal, CEO Silas’ın vazgeçilmez sekreteri olarak kariyerinde başarıyla ilerler. Geçmiş bir aşkın ve ailevi sorunların peşini bırakmadığı bu süreçte Silas, Opal’den etkilenmeye başlar. İş ve aşk girdabına kapılan Opal, mutluluğa giden kendi yolunu cesurca çizer.

Köyün en çetin avcısı Ethan'ın iki kuralı vardır: vahşi hayvanları avlamak ve korkulan adam olmak. Ama zamanda yolculuk yapan Molly onunla evlenmekte ısrar edince, herkesin uzak durduğu bu adam, sonunda kendisinden kaçmayan ve hatta belki de onun vahşi kalbini evcilleştirebilecek biriyle tanışır.

Edward Lowe ile üç yıllık evliliğinin ardından Serena Tate, kocasının görümcesi Miranda Sharpe’a olan takıntısını ve manipülatif yönlerini keşfeder. Hayal kırıklığına uğrayan Serena, Edward’dan boşanır, mal varlığını geri alır ve geleneksel tıp alanındaki kariyerini yeniden canlandırır. Bu süreçte Larry Sims daima onun yanında yer alarak Miranda’nın Serena’yı sabote etme komplosunu ortaya çıkarmasına yardım eder. Sonunda Serena ve Larry hızlı bir aşkla evlenir ve Serena’nın ‘Yeni Hayat’ adlı kanser ilacı büyük başarıya ulaşır. Edward hatasını anlar ama pişmanlık için artık çok geçtir.

Jocelyn, teknoloji kariyerini evliliği uğruna bırakır ancak ihanete uğrayıp kocasının metresine hizmet etmek zorunda kalır. Kocasından boşanır, patentlerini geri alır ve şirketini bir gecede batırır. Eski rakibi Steven ile şipşak bir evlilik yaptıktan sonra teknoloji dünyasına döner ve hiç olmadığı kadar yükselerek eski kocasını beş parasız bırakır.

"Efsanevi Seçilmiş Kişi - Kutsanmış Alp, yalnızca dünyanın en büyük efsanevi oluşumu Ejder Kral Konsorsiyumu’nun kurucusu değil, aynı zamanda yaşam ve ölüm ötesinde bile hayranlık duyulan kutsal bir tıp ustası ve bilge bir hekimdir. Ancak dünyanın gitgide bencil ve çıkarcı hale geldiğini gören Kutsanmış Alp, artık dünyevi bir yaşam sürmek istemez. Bu nedenle tedbili kıyafet ile sokaklarda dilenci gibi dolaşır. Karşılaştığı iyi kalpli insanlara hayallerini gerçekleştirmeleri için yardım eder. Bu sırada, Büyük Deniz İmparatorluğu’nun finans imparatoru Warren Deniz’in büyük kızı Büşra Deniz nadir ve tedavi edilemez bir hastalığa yakalanır. Varol Deniz büyük bir ödül vaat ettiğini her yana duyurur ve dönemin en büyük üç hekimini—Tıp Kralı, Tıp Tanrısı ve Ölümsüz Hekim'i—kızını iyileştirmeleri için çağırır. Ancak hiçbiri bir çare bulamaz. Varol Deniz umutsuzluğa kapılır. Tam bu esnada, Varol Deniz'in ikinci kızı Büşra Deniz, bir arama ilanının yanından geçerken elinde kırık kâsesiyle oturan Kutsanmış Alp'e rastlar. Şefkat gösterip kâsesine birkaç madeni para bırakır. Alp, bu iyiliğe karşılık olarak ona tek bir dileğini gerçekleştirme sözü verir. Büşra Deniz, başta ona güvenmese de, sonunda ablasını kurtarıp kurtaramayacağını sorar. Alp kabul eder ve onunla birlikte Deniz Ailesi'nin evine gider. Ancak Alp'in dilenci görünüşü, Tıp Kralı, Tıp Tanrısı ve Ölümsü Hekim tarafından küçümsenir; onu sınamak için saldırıya geçerler. Varol Deniz dw ilk başta onun kızını kurtarabileceğine inanmaz. Ancak Alp, olağanüstü yeteneklerini sergileyerek herkesi hayrete düşürür. Hiçbir yaşam umudu kalmayan Beril Deniz, Alp'in tedavisiyle gözle görülmese de etkili şekilde iyileşmeye başlar. Kızının hayatını kurtardığı için minnettar kalan Varol Deniz, Alp'i damadı yapmak ve servetinin yarısını ona vermek ister. Fakat Alp, nazikçe teklifi reddeder. Bu yardımı yalnızca Büşra'nın iyi kalpli ve içten oluşuna karşı yaptığını ve kendisinin aslında nişanlı olduğunu, düğün tarihinin bile belli olduğunu söyler. Ancak işler beklenmedik şekilde gelişir. Alp nişanlısı Leyla Camcı’yla düğünü organize etmek üzere eve dönmeye hazırlanırken annesinden bir telefon alır. Leyla Camcı, Alp'in bu süre zarfında bir dilenci gibi yaşadığını öğrenince nişanı bozmak istemiş—ve çocukluk arkadaşı Nathan Chandler’ı damat olarak seçtiğini söylemiştir. Oysa Liv Glass’ın bilmediği bir şey vardır: Baran Çınlar ise yıllardır Alp'in eski dostluk duygularıyla gizlice destek verdiği kişidir..."

Ünlü doktor Hasan, Saraykent’in en güçlü ailesi Azizler tarafından görevlendirilir. Can kurtaran bir böbreği, Yakınkent’ten Saraykent’e sadece 3 saat içinde ulaştırmak zorundadır. Ancak Hasan, Azizler ailesinin büyük oğlunun nişanlısı Elif ile aynı uçakta yolculuk eder. Elif ve annesi, Azizler’in gücünü kötüye kullanarak Hasan ile çatışmaya girerler. Taraflar arasındaki bu sürtüşme, Aziz Ailesi’nin büyüğü Hacı Efendi’nin hayatını belirleyecektir. Hayatla ölüm arasındaki bu zamana karşı yarış şimdi başlıyor!

Mine yetim bir kızdı, Laleli ailesi tarafından evlat edinilip kız kardeşlerine aşırı düşkün üç ağabeye ve mutlu bir aileye sahip olmuştu. Ancak ailenin öz kızı Şevval'in eve dönüşüyle, Mine için zor günler başlanmıştı. Yanlış anlamalar ve acılar, Mine'nin kalbini kırıyordu. Sonunda, Mine ağabeyinin bilimsel araştırma projesi olan "Mine Uyku Proje"sine gönüllü olarak katılmaya karar verdi. Bu şekilde üç ağabeyine duyduğu minneti otuz yıl sürecek bir uykuyla ödemek istemişti. Ayrıca kör olan ağabeyinin de yeniden görmesi çin korneasını bağışladı. Mine uykuya daldığında, Laleli ailesi nihayet gerçeği fark edip çok pişman oldular. Otuz yıl sonra deney başarıyla sonuçlandı. Uzun uykusundan uyanan Mine ise artık her şeyi unutmuştu…

Önceki hayatında adam, bir dul uğruna öz kızını bir kenara itip dulun iki oğlunu büyüttü; bu yüzden öz kızı hastalandığında kimse ilgilenmedi. Hayatı yeniden başladığında ise artık üvey baba olmayacak, öz kızına bakmak için çok para kazanacak.

Mert Işık, Göksel Diyar'ın efsanevi Altın Ölümsüzü'ydü. Ancak devasa mana taşı borcu yüzünden tüm gücünü kaybedip İnsan Diyarı'na sürgün edildi. Ruhu, aynı sebeple ölen bir kumarbazın bedenine yerleşti. O kumarbazın, peri kadar güzel ama dilsiz bir eşi vardı; sadık, zarif ve de zulme uğramış... Mert, bu kader bağını, insanlığı anlamak için bir fırsat saydı. Ve attığı ilk adım, İlahi İksir yapıp dilsiz eşinin sesini geri getirmek oldu.